Ben Efsaneyim 2007
Bir virüs, insan ırkını kana susamış mutantlara çevirir. Uygarlığın son umudu, virüsten etkilenmeyen tek kişi olan bilim adamı Robert Neville'dir.
Bir virüs, insan ırkını kana susamış mutantlara çevirir. Uygarlığın son umudu, virüsten etkilenmeyen tek kişi olan bilim adamı Robert Neville'dir.
1970’lerin başında, Fransa’dayız. Birkaç ay önce kaybolan 10 yaşındaki küçük kız Lucie yolda başıboş dolaşırken bulunuyor. Vücuduna şiddet uygulanmış fakat hiçbir cinsel taciz izi yok ve kaçırılma nedenleri bir türlü açıklanamıyor. Şokta, kelimelerini kaybetmiş Lucie, bir hastaneye kaldırılıyor ve orada kendi yaşında Anna adında bir kızla arkadaş oluyor. 15 sene sonra… Sıradan bir ailenin kapısı çalar. Evin babası kapıyı açar ve elinde av tüfeğiyle bekleyen Lucie’yi karşısında bulur. İşkencecisini bulduğuna ikna olan Lucie tetiği çeker.
1958 yılında küçük bir çocuk olan David, aynı mahallede oturan ve sakat kız kardeşiyle beraber Ruth Chandler'ın evinde kalan Meg Loughlin ile arkadaş olur. Oğulları ve Loughlin kardeşler ile beraber yaşayan Ruth, evinde bira ve sigara içilmesine izin vermesi ve kendilerini son derece serbest hissetmeleri sebebiyle mahalledeki çocuklar tarafından kısa sürede sevilir ve evi rahatça vakit geçirmek için toplanılan bir yer halini alır. Meg ve küçük kız kardeşi için ise azap dolu günler yaklaşır. Ruth tarafından sürekli aşağılanan iki kız kardeş evin içinde giderek büyüyen bir şiddetin kurbanları olacaklardır.
Herşeyin teknolojik otomasyona bağlı oduğu ve herşeyin otomatik olarak kontrol edildiği cezaevinde sıkışıp kalmış bir adamın, dışarıya kaçmak ve dış dünyaya geri dönebilmek için bir bilgisayarn yardımına ihtiyacı vardır.