Berlin Duvarı’nın çöküşü ve süper güç birliklerinin değiştirilmesi öncesinde Berlin’de geçen filmde MI6’in en ölümcül suikastçısı Lorraine Broughton, soğuk savaş sırasında bir ajanın öldürülmesini araştırmak ve eksik ajanlar listesini bulmak için Berlin’e gönderilir. Berlin istasyon şefi David Percival ile işbirliği yaparlar ve ikisi gerilim dolu büyük bir aksiyona atılırlar.
Zombiler de sever! The Vicious Brothers mahlasıyla yönetmenlik yapan Colin Minihan ve Stuart Ortiz'in yazıp yönettiği It Stains the Sands Red tam manasıyla ikilinin çılgın işlerinin izinden giden bir yapım. Molly, yaşadığı şehirde karşılaştığı zombi istilasından canını zor kurtarmıştır ancak kendini uzun süren bir kaçışın ertesinde çölün ortasında bulmuştur. Peşindeyse elbette inatçı bir zombi vardır ve iş hayat memat noktasına gelmiştir. Zombinin arzuları midesinde mi yoksa kalbinde mi anlayamayan Molly bir yandan aralarındaki mesafenin kapanmasına engel olmaya çalışırken bir yandan da gücünün tükenmeye başladığını fark etmiştir.
Spyros, an accountant, loses his job and wife Gogo, a warm-blooded hairdresser who oppresses him and threatens him with separation. He ends up in a bar, he drinks vodka and falls in love with Natasha, the Russian girl of Vangelis who owns the bar. That same night Spyros saves Vangelis' life, who offers him gratitude to work for him. Thus, Spyros is constantly close to Natassa and the fatal feeling does not come to an end. Meanwhile, Gogo has put Vangelis in the eye. Spyros leaves Gogo to live with Natassa and Vangelis turns to him unsuspecting to help him in this difficult time.
