Anahtar kelime Psychiatry

Carrigan Crittenden babasının vasiyetinin okunması sırasında ondan geriye tek kalanın sakin bir eyalette bulunan eski bir malikane olduğunu öğrenir. Bu evde gömülmüş gizli bir hazine olabileceği söylentisini duyan kadın, dava vekilini de yanına alıp evi ziyarete gider. Fakat zengin olma hayalleriyle malikaneye vardıklarında hiç de beklemedikleri bir sürprizle karşılaşırlar. Ev, yalnız ve dost hayalet Casper ve kötücül amcaları tarafından tarafından ele geçirilmiştir. Film, Sevimli Hayalet Casper çizgi filmleri serisi ve çizgi romanlarından beyaz perdeye, City of Angels filmiyle tanınan yönetmen Brad Silberling tarafından uyarlanmıştır.

Hitler'in Polonya'yı işgal etmesinden günler sonra ve Alman bombaları tehdidi İngiltere'yi sarsarken, Sigmund Freud dünyanın çılgına dönmesini izler. Anavatanını işgal eden Nazi güçlerinden kaçan Freud, ailesini Viyana'dan Londra'ya getirir ve burada yazar C.S. Lewis tarafından ziyaret edilir. Britanya İkinci Dünya Savaşı'na girerken iki kişi, gün boyu süren renkli, bazen çekişmeli bir tartışma aracılığıyla Tanrı'nın varlığına hakkında diğerinin bakış açısını görmeye çalışır.

Trevor eşi Kirsty ile araba yolculuğu yaparken köprüden nehire uçarlar su almaya başlayan arabadan Trevor kurtulurken tüm uğraşlarına rağmen Kirsty kurtulamaz.Gözlerini hastahanede açan Trevor eşinin nerede olduğunu sorar. Hastahaneye gelen dedektif Lange ise arabanın sudan çıkarıldığını kapıların açık olduğunu ve Kirsty'nin cesedine ulaşamadığını söyler...

Bir zamanlar saygın bir psikiyatrist, genç hastasını öldürdükten sonra çaresizce hayatının doğaüstü histeri ve korkunç ölümlerden oluşan kabus gibi bir girdaba dönüşmesini izliyor; bunların hepsi görünüşte durdurulamaz eski bir lanetle bağlantıl

İkinci Dünya Savaşı'nın en ateşli zamanlarında, Caine'in kitabına göre davranması yüzünden ikinci kaptan Maryk (Van Johnson) ve tayfası isyana başlarlar. Ancak asıl kırılma noktası bir çok sorgulanan emirinden sonra kaptanın tüm tayfayı Ölüm Tayfunu'na yöneltme emri olur.

Dönemin en gözde tiyatro oyuncusu güzeller güzeli Elisabet Vogler (Liv Ullmann), önemli bir piyes sırasında aniden susar. Şaşkına dönen insanlar ne olup bittiğini anlayabilmek için ellerinden geleni yapsalar da Vogler konuşmamaya devam eder. Son çare olarak bir kliniğe yatırılan kadın burada da dilsizliğine devam eder. Bedeninde tıbbi olarak hiçbir problem bulunamayan Vogler, doktorun tavsiyesiyle gözlerden uzak bir yazlığa gönderilir. Vogler’a genç bir hemşire olan Alma (Bibi Andersson) eşlik eder. Yazlıkta da Vogler'in ağzını bıçak açmaz. Vogler sustukça Alma konuşur. Alma saatlerce, günlerce kendi hikayesini anlatır. Sonunda meydana gelen şey ise psikoloji biliminin en ilginç vakalarından birini oluşturacaktır.

Charlotte vale, Boston'da soylu ailelerin oturduğu bir semtte, ev halkını tavizsiz baskı altında tutan annesiyle birlikte yaşamaktadır. Dr. Jaquith'in Sanatoryumunda gördöğü tedavi sonucu, kimsenin beğenmediği rüküş bir kız iken, zarif ve bağımsız bir kadın kimliğine bürünür. Gemiyle çıktığı Güney Amerika gezisinde,evli bir adam olan Jerry'ye âşık olur. Eve döndüğünde annesiyle hesaplaşması, kadının kalp krizi geçirerek ölmesine neden olur. Kendini bundan sorumlu tutan Charlotte, Sanatoryuma döner. Orada Jerry'nin bunalımdaki kızı Tina ile tanışır. Tina, Charlotte'un ihtimamaı ile bunalımdan çıkar; ikili Boston' döner. Kızının Charlotte ile çok mutlu olduğunu gören Jerry, onun Charlotte'la kalmasına izin verir. Acaba Charlotte ile Jerry evlenebilecek midir? "Yıldızlar elimizdeyken ayı istemeyelim.

DJ Ickarus şöhretin zirvesinde, hayranlarının gözlerini kamaştırıyor ve dünyayı dolaşıyor. Ta ki uyuşturucuyu biraz fazla kaçırıp tımarhaneye kapatılana dek.

Hayatını başarılı bir eşin (William Hurt) gölgesinde yaşayan Alice (Mia Farrow) yaşadığı eklem ağrılarına çözüm bulmak için doktor Yang (Keye Luke)'ın muayenehanesine gider. İlginç doktor Yang'a göre sorun yürekte ve beyindedir. Alice, çocuklarının okulunda gördüğü karizmatik dul Joe (Joe Mantagno)'dan hoşlanmıştır. Alice, doktor Yang'ın görünmezlik iksiri sayesinde Joe'yu yakından tanıma fırsatı bulduğu gibi kocasının da ne haltlar karıştırdığını anlayarak yaşadığı suçluluk duygusunu bastıracaktır

II. Dünya Savaşı'nda Fransa'da savaşmış olan Jimmy Picard, savaş sonrasında çektiği şiddetli baş ağrıları, ani görme ve işitme kayıpları üzerine hastaneye yatar. Doktorlar Jimmy üzerinde çeşitli testler uygulamalarına rağmen rahatsızlığının nedenini bir türlü bulamazlar. Bunun üzerine Jimmy, Fransız bir antropolog, psikolog ve Yerli Amerikan Kültürü Uzmanı George Devereux'a yönlendirilir. Normal şartlar altında asla tanışmayacak, hiçbir ortak noktaları olmayan bu ikilinin arasında ilk seanslarından itibaren karşılıklı güven ve saygıya dayalı samimi bir ilişki kurulur. İkisi birlikte Jimmy'nin anılarını ve düşlerini keşfetmeye başlarlar.

Kitap editörü Helga Pato, deli kocasını uzak bir psikiyatri hastanesinde stajyer olarak tuttuktan sonra trenle evine döner ve burada kendisini psikiyatrist olarak tanıtan gizemli bir adamla tanışır.

Bir zamanların en saygıdeğer psikiatri hastanelerinden olan Cunningham Hall, şimdi parasızlık ve ilgisizlik yüzünden sınırlı bir mekanda çok fazla hastanın barındığı bir döküntü haline gelmiştir. Bütün bunlara rağmen tıp diplomasını alabilmek için burada staj için başvuran genç tıp öğrencisi Clark Stevens, kendisini bekleyenlerden habersizdir. Clark burada güzeller güzeli hemşire Sara ile tanışır. Sara ona hastaneyi gezdirirken Clark, hastaların gördükleri korkunç hayallerden ve intihara olan eğilimlerinden çok etkilenecektir…Ancak bir süre sonra, kendisini uyarmaya çalışan garip bir çocuk görmeye başlayan Clark kendi akıl sağlığından da şüphelenmeye başlayacaktır… Üstelik Sara’dan yardım isteyince çok kısa süre sonra Sara dahil oradaki herkesin bir sırrı olduğunun farkına varacaktır.

Başına buyruk bir hayat yaşayan Nick (Til Schweiger), iş başvurusu için gittiği akıl hastanesinde temizlik işçisi olarak işe alınır. Tuvalette kendini asmak üzere olan hastalardan Leila’yı (Johanna Wokalek) tesadüfen görüp kurtarınca Leila, Nick’e bağlılık duyar. Hastaneden kaçıp onu evine kadar takip eder ve artık onu hiç bırakmayacağını söyler. Fazlaca saf olan ama deli sayılamayacak Leila’yı ikna edemeyeceğini anlayan Nick, çok zengin olan üvey babasının iş teklifini değerlendirmek ve terk ettiği eski kız arkadaşı ile evlenecek olan erkek kardeşinin düğününe gitmek üzere Leila ile birlikte yola çıkar. Görüldüğü üzere bir romantik komedinin sahip olabileceği en iyi konulardan birine sahip olan Barfuss, bazı Hollywood aksiyonlarının silik tiplemelerinden hatırlayabileceğimiz Alman oyuncu Til Schweiger’in yönettiği, senaryosuna, prodüktörlüğüne ve editörlüğüne katkıda bulunduğu, başrolü üstlendiği sıcak, samimi, eğlenceli bir film.

Julio Denis, psikiyatr doktor olarak bir nöropsikiyatri hastanesinde çalışır. Bir gün hastaneye Rantés adında, başka gezegenden geldiğini iddia eden genç bir adam gelir. Kendisine paranoyakça davranmasına karşın, Rantés’i hayatına sokmaya başladıkça, gerçekten deli olup olmadığını sorgulamaya, kendi hayatını ve mesleğini yeniden gözden geçirmeye hatta kendinden şüphe etmeye başlar.

After many years spent at the “Cheers” bar, Frasier moves back home to Seattle to work as a radio psychiatrist after his policeman father gets shot in the hip on duty.

It tells a story that how two young women become close friends by having dinners together. They happened to be arranged seated at the same table one time they went to eat out alone. At that time, they were both bothered by relationships, and from the first accidental dinner together, multiple dinners then followed, over which they open up to each other their relationship troubles, get closer and develop an unusual friendship.

Cha Woo Kyung is a child counselor who works at a children’s center. Her life seems perfect since he is married to a great husband and is pregnant. However, her perfect life doesn't last long, when an accident changes her life. She then meets Kang Ji Hun, a detective who is hurt for hiding his troubling past but is strict toward criminals and believes they should be punished to the full extent.

Cha Dohyeon is a rich heir to a family company with one major problem. Due to suppressed childhood trauma, he suffers from dissociative identity disorder manifested in seven unique personalities who are out of his control. In order to overcome this disorder in secret, he hires a first-year medical resident to help him heal by killing off each personality one by one.

A psychiatrist who is passionate about helping his patients does everything he can to help them heal their emotional wounds and find happiness.

Ji Hae-soo, a psychiatry student, meets a writer of mystery novels who is also an obsessive radio DJ. Soon, they fall in love while trying to heal each other's grave wounds.

A therapy-situated series that will explore every day problems of every day people. Based on a book by Dr. Gülseren Buğdayıcıoğlu.

The memories of pain and love shape our reality and personality, hence they can be used to find healing in counseling. This is the story of psychiatrist Mo Ian, who specializes in hypnosis treatments. He meets an eccentric, 4-D office girl, Lee So Dam, and through the process of treating and counselling her, he finds a way to heal his own wounds.